2. Yıl, Sayı 30
Trabzon, Perşembe 7 Şubat 1919
Gazete ofisi: Meydan caddesi Balıkçılar yanı, Trabzon
Yönetici ve sahibi: Nikos Kapetanidis
Kutsal Arzular
Avrupa’nın her köşesinden, tüm ulusal meselelerimizin olumlu bir şekilde çözülmesine dair sevinçli müjdeler ve ulusal zafer haberleri duyuruluyor. Bu sevindirici haberleri, Avrupa basınının Yunan milletinin şanı ve büyüklüğü hakkında yaptığı son derece olumlu yorumlar süslüyor.
Helenizm, baştan başa bu görkemli ve kutsal zaferi yankılandırıyor. Her Yunan yüreği, bu güzel duyguyu hissetmek için açılıyor ve milli büyüklüğümüzün yüce anlamını hissetmek için ruhumuzda Yunanistan’ı taşıyoruz.
Güçlü duygular hissediyoruz. Sonsuz ve kutsal arzular içimizi kaplıyor ve bugünkü mutlu nesli coşkuyla selamlıyoruz. Çünkü onlar, mermerden yapılmış Kral’ın ete kemiğe büründüğünü görme onuruna erişti ve kilisenin kapalı kapısının açıldığını ilan eden çanların çaldığını işitti.
Atalarımızın sayısız hayali vardı! O ağır esaret ne kadar baskı yaptıysa, hayalperest Yunan ruhunu da o kadar güçlendirdi. Atalarımızın ve dedelerimizin sayısız hayali, hâlâ inanılmaz ve umutsuz gibi görünse de artık elle tutulur gerçeklere dönüşüyor.
Bugünün Yunan nesli, tüm şehitlerin umutlarının ve arzularının sevgi dolu mirasçısıdır. Hayalperest ruhlarıyla mücadele edenlerin ve Panhelenik Büyük Fikir için savaş meydanlarında savaşan ve düşenlerin mirasçısıdır.
Bu kutsal arzuların mirasçıları biziz. Onları ulusun gücüyle hayata geçiriyoruz ve sonsuz Yunan idealinin yemyeşil tarlasında ilerliyoruz.
N.K.
Yunan Göçmenlerin Tazminat Talepleri
Yunan Dışişleri Bakanlığı, yaklaşan barış antlaşmasının şartlarından birinin, savaş sırasında düşman devletler veya onların vatandaşları tarafından özel mülklere verilen zararların telafisi olacağını öngörerek, valilikler aracılığıyla ilgili formlar dağıttı. Bu formlar, zarar görenler tarafından doldurulacak ve serbest Yunanistan’da valiliklere veya yönetimlere, yurtdışında ve henüz kurtarılmamış Yunan topraklarında ise ilgili konsolosluk makamlarına sunulacaktır.
Bu genelgelerin en önemli ve en ilgi çekici bölümlerini aşağıda sunuyoruz:
- Yalnızca Yunan vatandaşları değil, aynı zamanda fiilen Yunan korumasından yararlanan Osmanlı Rumları da zarar beyanında bulunma hakkına sahiptir.
- Bu kişiler, düşman devletlerde veya savaş sırasında düşman tarafından işgal edilen bölgelerde uğradıkları maddi kayıpları ve terk edilmiş taşınır veya taşınmaz mülklerini bildirebilirler.
- Beyan edilen zararlar ve terk edilen mülkler açıkça tanımlanmalıdır.
- Bu zararların doğruluğunu kanıtlamak için belgeler, tanıklıklar vb. sunulmalıdır.
- Savaşın başlangıcındaki maddi değerler kesin bir şekilde belirtilmelidir.
- Savaş mağduru aileler de tazminat talebinde bulunabilir.
- Savaş sırasında yabancı ülkelerde şubeleri veya acenteleri bulunan ve zarar gören şirketler de zararlarını bildirme hakkına sahiptir.
Beyanlar belirli bir protokole kaydedilecek ve her başvuru sahibine, başvurusunun yapıldığı makamın mührünü taşıyan bir belge verilecektir.
Başvuruların Yunanistan’da en geç 31 Ocak, yurtdışında ise en geç 31 Mart tarihine kadar yapılması gerekmektedir.
Bay Venizelos’un Girişimleri
Bay Venizelos, Konferanstan Türkiye, Doğu Makedonya ve Bulgaristan’da Yunan halkına zulmedenlerin cezai takibata uğratılmasını talep etti ve bu suçları soruşturacak komisyona Yunanistan’ın da dahil edilmesini istedi. Çünkü sadece Türkiye’de son birkaç yıl içinde 380.000’den fazla Rum, Jön Türk vahşetinin kurbanı olmuştur.
(Kaynak: Proodos gazetesi)
Trakya Meselesi
Bir Yunan askeri yetkilisine, Yeni Yunanistan gazetesinin muhabiri, tüm Türk Trakya’sının Yunanistan’a bağlanıp bağlanmayacağını sorduğunda şu yanıtı verdi:
- Barış Konferansı’nın kararlarını bilemem. Ancak bildiğim şey, Bay Venizelos’un konferansa sunduğu memorandumda, Trakya’nın tamamını, Marmara Denizi ve Karadeniz’e çıkışı ile birlikte talep ettiğidir.
- Peki ya Bulgaristan Trakya’sı?
- Bildiklerim, Bulgar hükümetine resmi olarak duyurulanlardır. Müttefik orduların Bulgar Trakya’sını işgal edeceği açıklanmıştır. Bu açıklamanın ardından, Bulgar makamlarının şehirlerden çekilmesi duyurulmuştur. Şunu herkes bilmelidir ki, Bulgaristan Ege kıyılarında kalamaz. (Kaynak: Patrida gazetesi)
Epirusluların Memorandumu
Atina’dan gelen habere göre, İstanbul’daki Epiruslular adına, Dr. Trantas tarafından Barış Konferansına, Epirus’un hakları ve taleplerine ilişkin bir memorandum sunulmuştur. (Kaynak: Hronos gazetesi)
Bay Venizelos’un Başarıları
Bay Venizelos, İngiltere ve Fransa hükümetlerini ve ABD Başkanı Wilson’u, Londra Antlaşması’nın iptal edilmesi gerektiğine ikna etmeyi başardı. Yunanistan’ın çıkarları doğrultusunda gösterdiği çabalarda, Fransa ve özellikle Başbakan Clemenceau, Bay Venizelos’u güçlü bir şekilde desteklemektedir. (Kaynak: Patrida gazetesi)
YUNAN-İTALYAN ANLAŞMASI
Yunanistan ve İtalya başbakanları arasında bir anlaşmaya varıldığına dair yapılan duyuruya ilişkin olarak, bu sonuca ulaşılmasında Başkan Wilson ve Bay Clemenceau’nun kişisel müdahalesinin büyük rol oynadığı bildirilmektedir.
(Patris)
TÜRKİYE’NİN KADERİ
Paris’te yayımlanan Journal gazetesi, Türkiye hakkında henüz herhangi bir karar alınmadığını yazıyor. Fransa, Konferans’ın emrivaki bir durumla karşı karşıya kalmaması gerektiğine inanarak erken bir hareket karşısında ciddi itirazlar öne sürmektedir.
(Patris)
İNGİLİZLERİN YUNAN HAKLARI KONUSUNDAKİ GÖRÜŞÜ
Saygın İngiliz gazetesi Manchester Guardian, Yunanistan’ın taleplerine dair uzun bir makale yayımladı. Gazete, Yunan meselesinde diplomatik oyunların oynanmasının korkunç olacağını belirtiyor. Bu konuda ulusal çıkarlara aykırı bir çözüm, İngiliz halkı için kabul edilemez bir önlem olurdu ve hiçbir şekilde böyle bir çözüme razı gelmezlerdi.
Londra Üniversitesi’nde verdiği bir konferansta, seçkin İngiliz profesör Bay Brown, Yunan ordusunun savaş sırasında çok değerli katkılarda bulunduğunu ve Yunan halkının Büyük Savaş’ta büyük ve acı verici fedakârlıklara katlandığını vurguladı. Anadolu’daki Yunanlıların, Belçikalılardan bile daha fazla acı çektiğini söyledi.
(Chronos)
BİR NAİBİN TELGRAFI
Naip Hazretleri, Atina Metropoliti’ne şu telgrafı gönderdi:
“Büyük Kilise, Zat-ı Âlinizin Amerika ve Avrupa’daki sevgili kiliselere gerçekleştirdiği ziyareti büyük bir sevinçle öğrenmiştir. Bu kiliseler için her zaman derin bir ilgi beslemiştir.
Rab’bi kutsuyoruz, çünkü halkının kurtuluşunu sağladı. Umarız en kısa zamanda bu kutsal amacın tam anlamıyla gerçekleşmesini nasip eder.”
Ekümenik Taht’ın Naibi, Prusa Metropoliti Dorotheos
ZAVALLI BULGARİSTAN!
Basın, Bulgaristan’ın çaresiz çabalarını yoğun bir şekilde yorumlamaktadır. Bulgaristan, Müttefiklerden, özellikle de İtalya’dan, anlaşma başkentlerine heyetler göndermesine izin verilmesini istemiştir. Bulgar yetkililer, son dönemdeki olayları ve Bulgar milletinin duygularını açıklamak için bu girişimde bulunmuştur.
Balkan Postası gazetesi, “Yunan davasının olumlu gelişimine dair en ufak bir şüphe varsa, bu girişim onu tamamen ortadan kaldırıyor” diye yazmaktadır. Bulgar basınının Yunanistan’a karşı sergilediği saldırganlık ve Sofya hükümetinin bu hamlesi, Bulgaristan’ın Yunan haklarıyla çatışan emellerinin başarısız olduğunu ve özellikle Bulgar işgali altındaki Trakya meselesinin Bulgaristan açısından olumsuz bir şekilde geliştiğini göstermektedir.
(Proia)
YUNAN-İTALYAN MESELELERİ
Londra’dan bildirildiğine göre, Evening Standard gazetesinin güvenilir bir kaynaktan edindiği bilgiye göre, Bay Sonnino ile Bay Venizelos arasında tam bir anlaşmaya varılmıştır.
(Proodos)
BULGARİSTAN’DAKİ YUNAN HALKI
Doğu Rumeli’den gelen Yunan mülteciler, Başkan Wilson ve İtilaf Devletleri başbakanlarına aşağıdaki telgrafı göndermiştir:
“Filibe, Stanimaka, Anhiolos, Burgaz, Varna, Kavaklı ve Sozopol sakinleri olarak, milli kurtuluşumuzu ve tüm Yunan Rumeli’sinin Bulgar boyunduruğundan kurtulmasını büyük bir endişeyle bekliyoruz.”
(Proodos)
YUNAN EKONOMİSİ
Ulusal Banka’nın genel konseyi, 1918 yılının ikinci yarısı için hissedarlara 160 drahmi temettü ödenmesine karar verdi.
(Proodos)
KONSTANTİNİYE’DE YUNAN ÜNİVERSİTESİ
Naip Hazretleri, Kutsal Sinod’a Konstantiniyye’de bir Yunan üniversitesi kurulması gerekliliğinin bildirilmesini önerdi. Öneri, incelenmek üzere Büyük Konsey’e havale edildi.
MAKALELER
PONTOSLU RUMLAR
Selamet gazetesinin Pontos hakkındaki yazıları ve Rum nüfusuna dair yanlış istatistikler yayımlaması nedeniyle, Osmanlı hükümetinin ve Ekümenik Patrikhane’nin resmi istatistiklerini yayınlamayı faydalı görüyoruz.
İstanbul hükümetinin 1899 tarihli resmi istatistiklerine göre, Trabzon vilayetindeki Rum nüfusu (Amasya idaresi dâhil) 400.000 kişidir.
1912 yılında Ekümenik Patrikhane’nin istatistiklerine göre, Pontos’ta (Rize’den Sinop’a kadar tüm kıyı hattı boyunca ve içeride 150 km mesafeye kadar) toplam 600.000 Rum yaşamaktadır.
Bunların dağılımı şu şekildedir:
- Trabzon vilayeti: 70.000
- Rodopoli vilayeti: 35.000
- Haldiya vilayeti: 130.000
- Kolonya vilayeti: 62.000
- Neokaisaria vilayeti: 132.000
- Amasya vilayeti: 170.000
- Toplam: 599.000
Bunun yanı sıra, Pontos’tan göç eden 150.000 Rum yirmi yıldan fazla bir süredir Rusya’da yaşamaktadır.
Bu Rumların menşei şu şekildedir:
- Trabzon vilayeti: 10.000
- Rodopoli vilayeti: 4.000
- Haldiya vilayeti: 50.000
- Kolonya vilayeti: 13.000
- Neokaisaria vilayeti: 28.000
- Amasya vilayeti: 45.000
- Toplam: 150.000
Ayrıca, 50 yıldan uzun bir süredir Kafkasya’ya göç etmiş 100.000 Rum daha bulunmaktadır.
Toplamda, 900.000 Pontus Rum’u mevcuttur.
Bu Rusya ve Kafkasya’daki Rumlar artık uyanmış durumdadır. Rusya’nın parçalanması onları harekete geçirdi. Adaletin ve uluslarının zaferi, en kısa sürede anavatanlarına dönmeyi umut etmelerini sağlamaktadır.
Giresun, 27 Ocak 1919 – G. I. Kalogeropoulos
Yoksullara Yardımsever Kardeşlik – Atras
Hayırsever duygularla ilham almış bir grup fedakar genç, Atras’ta “Yoksullara Yardımsever Kardeşlik” adlı bir kuruluş kurmuştur. Bu kuruluşun amacı, ihtiyaç sahiplerini ve yoksulları olanaklar dahilinde desteklemektir.
Bu kutsal amaç uğruna kurulan bu cemiyetin, tüm hayırseverlerin ve özellikle Rusya’daki soydaşlarımızın onayını ve sıcak desteğini kazanacağını umuyoruz.
Adres: Trabzon Metropoliti’nin himayesi altındadır.
Atras’ta, 30 Ocak 1919
Başkan: Gr. Tarasidis – Sekreter: Geor. I. Metaxas
Helenler!
Aşağıdaki satırların herkes tarafından dikkatle okunmasını ve her yere yayılmasını tavsiye ediyoruz.
Bu satırlar, yıllardır orada yaşayan ve çevrelerindeki yozlaşmış düzene ayak uyduran bazı Kafkas Rumlarına ithaf edilebilir.
300 Yunan subayı, Yunanistan’a dönmek istemediklerini ve Almanya’da kalacaklarını beyan etti. Birçoğu Alman kadınlarıyla evlenmiş durumda.
Bu, Almanya’dan dönen ve Girit’e giden gerçek Yunan subaylarının verdiği bilgidir.
Bu olay trajiktir. İki yıl boyunca evlerinden, ailelerinden – hatta vatanlarından, ki büyük ihtimalle onu tamamen unutmuşlardır – uzak kalan 300 kişi, geri dönmeyi gereksiz gördü ve Alman kadınlarıyla evlenmeyi, Alman olmayı tercih etti!
Bırakalım bulundukları yerde, Alman, yabancı, Yunan toprağıyla ve Yunan ailesiyle hiçbir bağları kalmadan yaşasınlar.
Atina’daki “Estia” gazetesi, Yunanistan’daki ailelerine eğer gerçekten onurlu ve saygın ailelerse, onları reddetmelerini ve dışlamalarını tavsiye ediyor.
Dolayısıyla yukarıdaki satırları Kafkasya’daki bazı soydaşlarımıza ithaf etmekte haklı değil miyiz?
Neden Giresunlular Sınır Dışı Edilmedi?
Vehip Paşa ve Bayan Neofitu – Yazışmaları
(Devamı)
Vehip Paşa, yukarıda belirtilen son derece duygusal mektubu aldıktan sonra, 25 Aralık tarihli bir yazıyla Bayan Neofitu’ya Osmanlıca yanıt verdi. İşte tam çevirisi:
Sayın Bayan Sofia Neofitu,
Mektubunuzu aldım. Teşekkür ederim. Elimden gelen tüm gücü (sarf-ı kudret) sizin ulaşılabilir dileklerinizin gerçekleşmesi (husulüne) için harcayacağım. Saygıyla bildiririm ki yakında Giresun’a bizzat gelip olayları inceleyecek ve nezaketinizi şahsen takdir etme mutluluğuna erişeceğim.
Ordu Komutanı – General Vehip
Böylesine güçlü bir koruma altında bulunan bir kadına, Vehip Paşa gibi bir generalin verdiği söz, askeri şeref sözüyle eşdeğerdir. Gerçekten de, tüm muhalefetlere ve politik otoritelerin Giresunluların sınır dışı edilmesini istemesine rağmen, hatta onları “şüpheli” olarak gösterip aşamalı bir şekilde sürgün etme planlarına rağmen, Vehip Paşa sonuna kadar direndi ve Bayan Neofitu’ya verdiği askeri sözünü tuttu.
Hiç şüphe yok ki, Kral Konstantin, Giresunlu Rumların Alman İmparatoru nezdinde korunması için girişimde bulunduysa da, Osmanlı hükümetine yönelik herhangi bir girişimde bulunmadı. Aksi halde, politik otoriteler ve Komite bu kadar büyük çaba harcayıp Giresunluların sınır dışı edilmesi için baskı yapmaz ve Vehip Paşa’ya “Gavur Paşa” lakabını takmazlardı.
Öte yandan, Vehip Paşa’nın yalnızca Giresunluların orduya dört ayda 400 ton erzak taşıdığı için onları koruduğunu düşünmek saflık olur. Zira bu erzak, orduya sadece ayda bir günlük yiyecek sağlıyordu ve Komite, Giresunluları sürgün edip mallarına el koyarak bunu başka yollarla da temin edebilirdi.
Dolayısıyla, Vehip Paşa’nın asıl niyeti sadece Giresunluların taşıdığı erzakla ilgili değildi; Bayan Neofitu’nun ricalarından etkilenmiş, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı olan borcunu ödemek istemiş ve belki de savaş sonrası Yunanistan’a dönme planlarını şekillendirmişti.
Giresun, 16/29 Ocak 1919 – Averkiyos
Açık Mektuplar
Biraz gecikmiş olsa da, değerli dostumuz Bay F. Himonidis’in açıklayıcı cevabını yayımlıyoruz, çünkü bazı tokatların eğitici değeri zamanla kaybolmaz.
Sayın Editör,
Yazımı eleştiren Bay D. Serasis, gazetesinde tekrar bana hakaretler ve iftiralar yağdırarak ismimin itibarını sarsmaya çalışıyor. Bununla iki amaç güdüyor gibi görünüyor:
- Konuyu kişisel hale getirmek,
- Beni sanık konumuna düşürmek.
Ancak bu çabaları boşa çıktı. Okuyucular, 23 Ocak tarihli “Faros” gazetesinde yayınlanan iddialarımla karşılaştırarak gerçeği anlayabilirler.
Santalılar, Rodopolis Metropoliti hakkında şu dört iddiada bulunuyor:
- Santa’daki yoksullara yönelik düzenlenen bağışları kötüye kullanmak,
- Agios Spiridon Kilisesi’nden 17 altın lira çalmak,
- Merhum Başrahip Theofilos Tsakmakidis’in mirasını zimmetine geçirmek,
- Eğitim vergisinden 50 lira zimmetine geçirmek.
Ancak Bay Serasis, bu iddialara doğrudan yanıt vermekten kaçınıyor. Aksine, konuyu saptırıp kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor.
Bu nedenle, kamuoyuna duyuruyoruz: Rodopolis Metropoliti bir hırsızdır ve Bay Serasis de onunla birlikte kazanç sağlayan bir suç ortağıdır.
110.000 kilo tahıl meselesinde Bay Serasis, önce hükümetin Santalılara bu tahılı tahsis ettiğini iddia etti. Ancak biz gerçeği ortaya koyduğumuzda, bu tahılı almak için Santa’nın tahıl ambarı müdürüne (Hr. Vatik) 30 lira ön ödeme yapılmasının istendiğini öne sürerek geri adım attı.
Bu olay, Metropolit’in ve çevresindekilerin Santalıları nasıl sömürmeye çalıştığını bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Bay Serasis’in, öğretmenlerin halkın sırtından kazanç sağladığı yönündeki ima ve suçlamaları da tamamen mesnetsizdir.
Kamuoyu çok iyi biliyor ki, benimle onun arasında uçurum vardır ve o, benim ahlaki değerlerime dil uzatacak kadar büyük biri değildir. Eğer düzgün biri olsaydı…
(Mektup devam etmektedir.)
AÇIK MEKTUP
Sayın Bay Konstantinos G. Saharidis’e,
Tuapse’deki Manastır ve Malaha topluluklarının büyük hayırseverine.
Saygıdeğer Efendim,
Manastır ve Malaha topluluklarına beş bin ruble (5000) tutarındaki cömert bağışınızla gösterdiğiniz insani ve vatansever duygularınıza dayanarak, bu açık mektupla, Üç Azizler’in yaklaşan okul bayramı vesilesiyle, yukarıda belirtilen toplulukların ekonomik sıkıntılar çeken okulları için değerli yardımınızı rica etmeye cüret ediyorum.
Aynı amaç doğrultusunda, adınıza buradaki hemşehrilerimize de mektuplar gönderildi. Bu mektupları ilgili kişilere iletmeniz ve ayrıca gönderilen bağışları kabul etmeniz mümkün olursa memnuniyet duyarım.
En derin saygı ve takdirlerimle,
Manastır ve Malaha Okullarının Mütevellisi
Gr. Tarasidis
Manastır, 27/1/1919
TEŞEKKÜR MEKTUBU
Manastır ve Malaha toplulukları adına, Trabzon Metropoliti Sayın Chrysanthos’a, yukarıda belirtilen topluluklara Rusya’dan mali yardımın hızlı bir şekilde gönderilmesi ve Metropolitlik tarafından köylerimizden gelen mültecilere sağlanan sıcak destek için en içten teşekkürlerimi kamuoyuna duyururum.
Manastır, 30/1/1919
Gr. Tarasidis
AKRİTAS GÖSTERİSİ
Dün akşam Kulüp Salonu’nda “Akritas” Derneği tarafından, okullarımızdaki hasta çocuklar için harika bir gösteri sunuldu.
- Akritas’ın bize sürekli hoş sürprizler yaşattığını söyleyebiliriz ve aktif, özverili üyelerinden en güzel organizasyonları beklemekte haklıyız.
- Dünkü program oldukça zengindi: Şiir okumaları, halk şarkıları, tiyatro oyunları, komik monologlar ve daha fazlası. Tüm bu çalışmalar sadece birkaç gün içinde hazırlandı. Gerçekten herkesin elini tek tek sıkmaya değerdi.
- Büyük bir kalabalık vardı. Salon tamamen doluydu.
- Resmî konuklar arasında vali, general Cemal Paşa, maliye yetkilisi ve Emniyet Müdürü bulunuyordu.
- Sayın D. Chrysoulidis, öğrenciler adına “Akritas” grubuna güzel bir çiçek buketi sunarak uzun ama etkileyici bir konuşma yaptı.
- Roller mükemmel oynandı. Beklentileri fazlasıyla aşan bir performans sergilendi. Şarkılar ve müzik de aynı şekilde mükemmeldi.
- Gösteriden sonra salonda dans başladı. Avrupa danslarının ardından yerel danslar yapıldı. Coşku, neşe ve heyecan doruktaydı. “Kotzaggelos” dansı da oynandı; başını Sayın Gr. Papadopoulos çekti. Sayın Yannis Moisidis’in “emendzes” performansı büyük coşku yarattı.
- Kalabalık 03:30’da dağıldı. Sevgili Bay D. Tzouliadis ve birkaç neşeli dost, sabaha kadar eğlenceye devam etti.
İLAN
10 Şubat’tan 15 Şubat’a kadar, tatil günleri hariç, Tirebolu Gıda Deposu’nda bulunan 6.461 kilogram fındık açık artırmaya sunulacaktır. Açık artırmaya katılmak isteyenler, ilgili kazanın mal müdürüne veya Trabzon Valiliği muhasebecisine başvurmalıdır.
TRABZON PAZARI
5 Şubat 1919
Ticari Mallar
Samsun unu, birinci kalite: 75 kuruş
ikinci kalite: 60 kuruş
Rus beyaz un: 85 kuruş
Mısır unu (okkalık): 31 kuruş
Laz unu: 34 kuruş
Fındık: 28 kuruş
Fasulye: 32 kuruş
İnce şeker: 240 kuruş
Petrol (bidonluk): 24 kuruş
Tuz (batmanlık): 40 kuruş
Sabun (okkalık): 140 kuruş
Tereyağı: 230 kuruş
Yumurta (çiftlik): 7 ½ kuruş
Patates (okkalık): 32 kuruş
Zeytinyağı (okkalık): 150 kuruş
Fındık yağı: 140 kuruş
Kibrit (paketlik): 36 kuruş
Kalay (okkalık): 7 ½ kuruş
Döviz Kurları
Büyük Nikola rublesi: 10.75 kuruş
Küçük Nikola rublesi: 13 ½ kuruş
Kerenski rublesi: 15.75 kuruş
Küçük Kerenski rublesi: 19 kuruş
Kafkas rublesi: 20 kuruş
Altın lira: 640 kuruş
Mecidiye: 80 kuruş
100 gram Osmanlı nikel parası: 200 kuruş
Altın sterlin: 590 kuruş
20 Frank: 440 kuruş
Kağıt sterlin: 400 kuruş
(E. Choromidis Mağazası)
Matbaa
Georgios E. Mihailidis
(3515 sayfadan oluşan Epochi sayıları Nikos Kapetanidis’in kardeşinin torunu olan ve halen Atina’da yaşamakta olan Kostas Kapetanidis tarafından dijitalize edilmiş ve Yunanca olarak tarafımıza iletilmiştir. Türkçeye çevirisi Tamer Çilingir tarafından üstlenilmiştir)