2. Yıl, Sayı 68
Trabzon, Cumartesi 11 Mayıs 1919
Gazete ofisi: Semercilerpaşa Caddesi, Fostiroğlu Bankası’nın yanında, No: 1-2, Trabzon
Yönetici ve sahibi: Nikos Kapetanidis
GELECEĞİN ŞAFAĞI
Barış Konferansı’ndan yeni bir Almanya çıkacaktır; bencil amaçlarından arınmış bir Almanya.
İngiltere artık şimdiye kadar kendisine atfedilen anlamda “denizlerin hâkimi” olmayacak, fakat gerçekte olduğu gibi denizlerin koruyucusu olacaktır.
Fransa, yeryüzü halklarının haklarının savunulmasında daha güçlü bir unsur olacaktır.
Her ilerici düşünceye karşı duran Avusturya ortadan kalkacaktır.
Panslavizm artık Doğu’nun küçük devletleri için bir tehlike oluşturmayacaktır.
Gelecekte milletler, kendi kaderlerini büyük devletlerin korumasına muhtaç olmaksızın —savaş öncesinde olduğu ölçüde— kendi iradeleriyle belirleyeceklerdir.
Dünya genel olarak şekil değiştirecek, ancak özellikle Doğu büyük dönüşümler yaşayacaktır.
Peki, Doğu’nun halkları kendi kaderlerinin hâkimi olabilecek midir, yoksa savaş ve Barış Konferansı onların üzerine yeni tehlikeler mi bırakacaktır?
Ne yazık ki ikinci ihtimal daha olası görünmektedir.
Siyasi ve ekonomik çıkarlar üzerindeki rekabet ve karşıtlıklar uzun yıllar daha devam edecektir; şimdiye kadar olduğu gibi.
Ancak bugüne kadar aralarında çekişen devletlerin yanına yeni bir unsur daha eklenecektir: İtalya, gelecekte en tehlikeli unsur.
İtalya, Akdeniz dışındaki bölgelerde ciddi çıkarları olmadığından, yönünü tamamen Doğu’nun halklarına çevirecek ve şimdiye kadar aynı anda Türkiye’nin, Rusya’nın ve Avusturya’nın taşıdığı rolü üstlenecektir.
Bulgaristan, 1912 sınırlarına geri döndürülmesinin intikamını almak isteyecektir.
Komşularının her birinden çok daha zayıf olduğu için herhangi birine karşı koyamayacak ve bu amaçla özellikle İtalya’ya yönelecektir; ona sahip olduğu tüm ekonomik avantajları sunarak.
Bulgaristan, Doğu’nun huzuru için sürekli bir sorun kaynağı olacaktır.
Tek umulan, Bulgaristan’ın diğer devletlerle işbirliği yapması veya tamamen izole edilmesinin, onun kargaşacı politikacılarına gem vurmasıdır.
Yunan milleti, beş yüz yıla yakın bir sürenin ardından, kaderin kendisine yüklediği ağır görevi yeniden üstlenecektir: Avrupa’nın Asya’ya karşı bekçisi olmak.
Bu yük hiç de hafif değildir.
Zira Batı Asya’da kurulacak bir Ermeni Devleti zayıf olacak, kendi varlığını bile zor sürdürebilecektir.
Ayrıca İngiltere, Fransa ve özellikle İtalya gibi Batı Asya’da sömürgeleri veya çıkarları olacak diğer büyük devletler de bu yükü paylaşmayacaktır; çünkü bu devletlerin bölgede kalıcı çıkarları olmayacaktır.
Batı Rusyası ekonomik açıdan önemli olacak; fakat siyasi açıdan önem kazanmayacaktır.
Batı Asya’da üstünlük için mücadele edecek olanlar Yunanlar, Türkler ve Araplar olacaktır.
Bunların her birine İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlar ya müttefik ya da rakip olarak eşlik edecektir.
KAYGAN ADIMLAR
Novorossisk’ten, bu bölgeyle hiçbir bağı olmayan mültecilerin gönderilmesi, geri dönüşün düzenlenmesinden sorumlu olanların bu sürecin önemini bilmeleri gerekirken yapılmış büyük bir hata olup, burada bulunan Mülteciler Komitesi için ciddi bir engel oluşturmakta ve her türlü yardım imkânını çıkmaza sokmaktadır.
Böyle bir zamanda, buralardan olan kendi soydaşlarımızın dahi geri dönüşü büyük zorluklar doğurmakta ve oldukça hassas bir durumla karşı karşıya gelinmektedir.
Novorossisk’ten buraya gönderilen komite üyeleri de bu zorlukları yakından görmüştür.
Geri dönüş süreci (pallinóstisi), malum sebeplerden ötürü, düzenli ve eksiksiz bir organizasyondan hâlâ çok uzaktır.
Bu nedenle, Novorossisk’teki yetkililerin ısrarla ve artık düzenli bir biçimde, bu bölgeyle hiçbir ilgisi olmayan yüzlerce kişiyi buraya göndermelerinin motivasyonu gerçekten anlaşılmaz ve gizemlidir.
Geri dönen Pontusluların yerleştirilmesi gibi devasa bir iş, sayısız zorluk barındırmaktadır; ve bunların yalnızca maddi destekle aşılması imkânsızdır.
Bu işin gerçekleşebilmesi için zorunlu olan birtakım temel şartlar vardır; bunlar olmadan geri dönüş tam anlamıyla bir felakete dönüşür.
Eğer şimdi bir de bölgeyle ilgisi olmayan kişilerin geri gönderilmesi eklenirse —ki onlar için ne ev, ne barınak, ne de herhangi bir kaynak mevcuttur— o hâlde başlanmış olan bu işin üzücü sürprizler barındırdığı ve gerekli hazırlıklar yapılacağına felaketlere yol açacağı sonucuna varmak kaçınılmazdır.
Novorossisk’te ve Kuban ile Kafkasya’nın diğer şehirlerinde görevli olanlar bilmelidir ki mevcut koşullar yalnızca buralı vatandaşların geri dönüşüne izin vermektedir.
Bu yöndeki talimatlara uyacaklarına inanıyoruz.
Yaptıkları her faaliyet, buradaki yaşamın tüm koşullarını dikkate almalı; bunları bilgece ve dikkatle incelemelidirler.
Neyse ki bizde, bu tür kaygan adımların sonuçlarına dair yeterli tecrübe vardır.
ERMENİ HAREKETİ
Paris’te bulunan Ermeniler ile Ermenilerin dostu olan birçok kişi, Fransız basınının bir kısmında ortaya atılan şu düşünceye karşı büyük bir protesto toplantısı düzenlediler:
Ermenilerin, yalnızca nüfus çoğunluğunun Ermeni olduğu bölgeleri kapsayan küçük bir Ermeni devletiyle yetinmesi gerektiği düşüncesi.
Toplantıda birçok hatip söz alarak, bağımsız büyük bir Ermenistan’ın kurulması lehinde konuştular.
Toplantıya Bay Venizelos da katıldı ve coşkuyla alkışlandı.
Aldığımız bilgilere göre, Kafkasya Ermeni Cumhuriyeti’nin hükümeti olan Kazasyan Hükûmeti istifa etmiştir.
Yeni hükûmeti Bay Hatissian kurmuştur.
YENİ İTTİFAK
Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve Büyük Britanya arasında yapılan barış ve ittifak antlaşması önerisi, Almanlar imzaladıktan sonra Kongre’ye sunulacak.
RUMENLER İLERLİYOR
Rumen ordusu 3 Mayıs’ta (yeni takvim) Tisza nehrinin sağ kıyısında, Macar Bolşevik hükümetinin ateşkes talebi üzerine durmuştu. Beş gün süren faydasız görüşmelerden sonra Müttefikler, bu talebin Rus Bolşeviklere Rumenlerin arkasından saldırması için zaman kazandırmak amacıyla yalan ve kurnazca olduğunu anladılar (Rus Bolşevikler iki gün önce Romanya’ya ültimatom vermişti). Dört gün önce Dinyeper’de Bolşeviklerin ağır bir saldırısına uğrayan Rumen ordusu, Macaristan’a doğru ilerleyişini yeniden başlattı.
TÜRKİYE’NİN KADERİ
“Yeni Gazete” bu konuyu ele alırken şu düşünceleri dile getiriyor:Türkiye’nin kaderi nasıl belirlenecek? Bilinmiyor. Ama henüz bu konuda bir karar alınmamış olması, Doğu sorununun en sona bırakılması bizi üzmemeli. Atasözü “son kalan hamamda soğuk suyla kalır” der, ama biz burada bu atasözünü kullanmak istemiyoruz. Almanya, Avusturya ve Bulgaristan meselelerinin çözülmesinden fayda umabiliriz.Bu meselelerin çözülmesi Avrupa’da ve temsilcilerin ruh halinde şüphesiz huzur ve sükûnet getirecektir. Doğu sorununun bu huzur ve sükûnet ortamında görüşülmesi, umarız, zarar değil fayda sağlayacaktır. Şimdiye kadar Doğu sorunu hakkında kesin bir karar alınmamıştır. Ama bu, bizim lehimize bir karar için fırsatın kaçtığı anlamına gelmez. Hükümet bu fırsattan yararlanabilir.
BULGARİSTAN’DAKİ RUMLAR
Paris’ten haber verildiğine göre, Bulgaristan’da yaşayan ve defalarca yazıldığı üzere Bulgar hükümeti tarafından vahşi ve sistematik zulme uğrayan Rum nüfus lehine M. Clemenceau nezdinde girişimlerde bulunulmuştur.
GELECEĞİN YUNANİSTANI
“Epoka”nın Paris muhabiri Yunan Başbakanı Sayın Venizelos ile görüşmüş; Venizelos şunları söylemiştir:“Bugün bile Yunanistan’ı 1913 Bükreş Antlaşması ile belirlenen politikayla Sırbistan’a bağlı görüyorum. Bu üç Büyük Güç (Yunanistan, Sırbistan, Romanya) en azından Bulgaristan karşısında ortak bir yön çizgisi benimsemelidir. Bu nedenle, komşumuzun Romanya ve Sırbistan’a yapacağı ilk saldırıda bütün Yunan askeri güçleriyle Bulgar sınırını geçmeyi taahhüt ediyorum.”Rumen gazetesi “Adevărul” Venizelos’un bu sözlerini şöyle yorumluyor:Dünyaca kabul edilmiş en berrak siyasi zekâlardan biri olan Sayın Venizelos, Romanya-Sırbistan-Yunanistan ittifakının o kadar gerekli ve doğal olduğunu söylüyor ki, Yunanistan fiilen var olmasa bile kendi çıkarlarının tam bilinciyle Bulgaristan’ın bize ve Sırbistan’a saldırısı halinde yardım etmek zorunda hissedecekti.Fakat biz, diyor Adevărul, Yunanistan’ın kendi çıkarlarını tam kavradığı için bize yardım etme ihtimalini bırakamayız ve bırakmamalıyız. Bulgaristan’a karşı Balkan İttifakı’nın gerçek ve meşru varlığını sağlayacak bir ittifak antlaşması imzalamalıyız. Bu ittifak elbette sadece savunma amaçlı olacak, hiç kimse huzursuz komşuya saldırı düşünmeyecektir. Balkanlar’daki düzenlemelerin güvence altına alınmasını Yunan-Rumen-Sırp ittifakı olmadan mümkün göremeyiz.Sayın Venizelos dostça bir adım attı. Rumen hükümeti artık kendisine bu kadar kararlı ve dostça uzatılan eli sıkmak zorundadır.
TRABZON TELGRAF MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN DUYURU
İstanbul ile Nomarhia arasındaki yoğun telgraf trafiği sona erdiğinden, bugünden itibaren özel telgraflar aynı gün içinde gecikmeksizin gönderilecektir. Herhangi bir gecikme halinde ilgililer telgraf memurundan sebebini sorabilir.Ayrıca, Rusya hariç İtilaf ülkelerinin tamamına ve Kafkasya’ya telgraf kabul edilmektedir.
TRABZON TELGRAF MÜDÜRLÜĞÜNE
OKAISAREİA ve KOTYORA METROPOLİTLİĞİ
ÇAĞRI
Anasta kızı Nikolao Panagou (İoannou Meten ailesinden), Ortodoks Hristiyan, Osmanlı tebaası, ev işleriyle uğraşan, eskiden Kotyora’da ikamet eden, şu anda ikametgâhı ve adresi bilinmeyen kişi, işbu ilanın yayımlanmasından itibaren 21 gün içinde bizzat veya usulüne uygun tayin edilmiş vekili aracılığıyla Kotyora’da bulunan Neokaisareia ve Kotyora Metropolitliği Ruhani Mahkemesi’ne, kocası Nikolaos Hristou Panagou’nun boşanma davasında sanık olarak gelmesi çağrılır. Aksi takdirde dava gıyabında görülecektir.Kotyora, 16 Nisan 1919
Başkan: Neokaisareia-Kotyora Metropoliti Polikarp
Kâtip: İordanis K. İliadis
KRONİK
Kulüpte
Geçen Pazar yeter sayı sağlanamadığından, Yunan Ticaret Kulübü bütün üyeleri yarın (Pazar) sabah saat 10’da başkan seçimi için olağanüstü genel kurul toplantısına davet eder.
Şantajlar
Geçen Perşembe akşamı saat 6’da, soydaş tüccar Hristoforos Hacı Georgiou Horomidis (Semercilerbaşı Caddesi) dükkânını kapatırken, küçük bir Türk çocuğu dükkâna Türkçe yazılmış 500 lira talep eden tehdit mektubu attı. Mektup ertesi gün (dün) saat 12’de paranın teslimini istiyordu. Polis olaya el koydu.Dün saat 16:30’da yine Semercilerbaşı’nda Periklis Andreou’nun dükkânına Türk harfleriyle Yunanca yazılmış benzer bir tehdit mektubu atıldı; 300 lira isteniyor, para bugün Değirmendere köprüsünde teslim edilecekti. Şantajcılar hükümetten ve yasadan korkmadıklarını, parayı her şekilde alacaklarını yazmışlar.
Mülteciler
Dün Rus vapuru “Aziz Nikolaos” Novorossiysk ve Batum’dan Ermeni ve Yunan mülteciler getirdi. Çoğu çevre köylerimizin köylüleridir.Aynı gün gece geç saatlerde Yunan vapuru “Pineios” Novorossiysk’ten 1300 mülteci getirdi. Bunların 900’den fazlası hemşehrimiz veya çevre köylerinden, kalanlar bu akşam varacağı Giresun’a gidecek.
Not: “Epochi”, geri dönüşün oluşturduğu kahredici çileden derin üzüntü duyduğunu belirtir ve konuya önümüzdeki sayıda tekrar döneceğini bildirir.
Gelenler
Rusya’dan gelenler: İoannis Gavril Metaksas, İoannis Georgiou Metaksas, Georgios Terzopoulos, E. Persopoulos, bayan K. Persopoulou, G. Kalevras, Andreas F. Fotiyadis, Th. Gavriilidis, İoannis G. Fosteropoulos, El. N. Triantafillidis, Stef. Ksanthopoulos, G. Poumpouras, Georgios Vafeiadis, N. G. Orfanidis, L. Pilidis vb.
Lekeli humma
Lekeli tifüs salgını şehirde ve köylerde yeniden çok yaygın şekilde yayılmaya başladı.
DUYURU
Yunan Ticaret Kulübü “Anatoli” üyelerine: Yeter sayı sağlanamadığından ertelenen başkan seçimi yarın Pazar günü saat 11.00’de yapılacaktır.
Genel Sekreter K.G. Mouzenidis
Başkan Vekili M. GalinosBatum’daki “Epochi” temsilciliğini sayın Dimos P. Sahtaridis üstlenmiştir. Batum’daki abonelerimiz her türlü iş için kendisine başvurabilirler.
YAKALIKLARINIZ İÇİN
Elisli İosifidis
Uzun Sokak (Cami karşısı)
Özel tavsiye edilir.
Matbaa
Georgios E. Mihailidis
(3515 sayfadan oluşan Epochi sayıları Nikos Kapetanidis’in kardeşinin torunu olan ve halen Atina’da yaşamakta olan Kostas Kapetanidis tarafından dijitalize edilmiş ve Yunanca olarak tarafımıza iletilmiştir. Türkçeye çevirisi Tamer Çilingir tarafından üstlenilmiştir)